top of page
Yazarın fotoğrafıProf. Dr. T. Umut Dilek

Anne Karnında Tedavi Mümkün mü?

Anne Karnında Büyüyen Bebekte Ortaya Çıkan Sorunların Gebelikte Tedavi Edilmesi Mümkün mü?


Bebekler tedavisi bazı sağlık sorunlarında anne karnında başlayabilir !

Canlı doğan her 100 bebekten üçünde gelişimsel sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bunların halen önemli bir bölümünün tedavisi doğum sonrası döneme kalsa bile giderek artan sayıda sağlık sorununa anne karnında müdahale etmek mümkün olabilmektedir.

Bu müdahalelerin uzmanlaşmış referans merkezlerinde yapılması gereklidir. Anne karnında yapılan tedaviler, düzeltici cerrahi girişimler, ilaç tedavileri, ablatif işlemler ve fetusa kan nakli gibi girişimsel tedaviler olarak dört ana gruba ayırabiliriz. Düzeltici cerrahi işlemlere, nöral tüp defektleri ve spina bifida vakalarında yapılan açık cerrahi uygulamaları, alt idrar yollarındaki darlıklarda yapılan girişimler örnek verilebilir. İlaç tedavileri özellikle fetusta kalp yetmezliğine neden olabilen kalp ritim bozuklukları (Tam kalp bloklar, taşikardiler), konjenital toksoplazma enfeksiyonu olan fetuslarda uygulanmaktadır. Ablatif (Hasarlayıcı işlemler) müdahalelere kalp yetmezliğine yol açan akciğer kitleleri, bel bölgesindeki tümörlerde başvurulmaktadır. Diyafram fıtığı olan bebeklerde ana hava yoluna geçici balon konup akciğerin küçülmesinin engellenmesi, akciğerlerde biriken sıvının yerleştirilen bir stent ile boşaltılması anne karnında yapılan tedavilere verilebilecek örnekler arasında yer alır. Anne karnında yapılan işlemlerin pratikte en yaygın uygulandığı sorun tek yumurta ikizlerinde, ikizden ikize kan nakli durumunda, aradaki bağlantı damarlarının lazerle yakılarak dolaşımlarının ayrılmasıdır. Anne karnında kan nakli, en eski tedavi edici girişimlerinden biridir. Kan uyuşmazlığı ve parvovirüs enfeksiyonu geçiren fetuslarda ortaya çıkan kalp yetmezliği ve kansızlığın tedavisinde anne karnındaki bebeğe kan nakli rutine girmiş işlemlerdir. Bununla birlikte fetal cerrahi ve lazer uygulamaları özelleşmiş merkezlerde deneyimli ekiplerce gerçekleştirilmesi gereken işlemlerdir. Söz konusu işlemlerin başarısızlığı kadar, erken doğum, su gelişi, anne karnında fetal ölüm gibi risklerle de karşılaşılabilir.


İkizden İkize Kan Transfüzyonu (Nakli)


Aynı plasentayı paylaşan ikizlerin %10-15’inde izlenirler. Burada plasentanın eşit olmayan paylaşımı kadar 2 fetusa ait dolaşım arasında plasenta içindeki damarlar da söz konusudur. İkiz eşlerinden biri alıcı iken diğeri vericidir. Bunun sonucu verici alıcıya kendine gelen kanın bir bölümünü pompalayarak alıcının daha fazla büyümesine, daha fazla sıvısının olmasına neden olur. Bu döngü sonucunda her 2 fetusta da kalp yetmezliği tablosu gelişerek müdahale edilmezse anne karnında ikiz eşlerinin kaybına kadar gidebilen olumsuz sonuçlarla karşılaşılabilir. İkizden ikize kan naklinin erken bulguları 11-14 haftalara arasında yapılan muayene saptanabilir. Ancak bu bulguların olmadığı bebekler 16. haftadan sonra ortalama 1-2 hafta aralıkla takip edilmelidir. Bebeklerin sıvıları arasında farklılık çoğu zaman ilk karşılaşılan problemdir. İkizden ikize kan naklinin halen tek başarılı tedavi şekli anne karnında müdahale ile bağlantı damarlarının görülerek lazerle yakılmasıdır. Eğer zamanında müdahale edilmezse anne karnında bebeklerin % 90’ ı kaybedilir, % 50’ sinde merkezi sinir sistemini etkileyen hasarlar ortaya çıkabilir. Zamanında yapılan tedavi ile en az bir bebeğin % 70-80 arasında değişen yaşama şansı varken, her 2 bebek için bu oran % 50’nin üzerindedir. Zamanında müdahaleye rağmen % 10-12 gibi bir ortalama ile hayatta kalan bebeklerde nörolojik sekeller ile karşılaşılabilir. Buna ek olarak erken doğum, su gelmesi, ikiz eşinin kaybedilmesi, geç transfüzyon, kanama gibi problemlerle karşılaşılabilir. Başarıyı belirleyen birçok teknik faktör olup tecrübeli ellerde ve referans merkezlerinde yapılması gereklidir.


21 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Комментарии


Yazı: Blog2_Post
bottom of page