DOĞUMSAL KALP HASTALIKLARI
Canlı doğumla sonuçlanan her 100 gebelikten 2-3’ünde doğumsal kusurları ile karşılaşılır. Bunların yaklaşık üçte biri doğumsal kalp hastalıklarıdır. Doğumsal kalp hastalıklarının yarısına hayatın ilk bir yılı içinde müdahale edilmesi gereklidir. Bu müdahale edilmesi gerekenler içinde anne karnında tanı konmazsa gecikme nedeni ile başarılı tedavi şansının çok azaldığı kalp problemleri de bulunmaktadır. Ultrasonografinin prenatal tanıda yaygın bir şekilde kullanılması, anne karnındaki bebeğe (fetusa) uygulanabilen genetik tanı yöntemlerindeki ilerlemeler, doğum sonrası tedavide uzmanlaşmış merkezlerin sayısının artması ile doğumsal kalp hastalıklarına bağlı yeni doğan ve çocuk ölümlerinin sayısı geçmiş dönemle karşılaştırıldığında çok azalmıştır.
Kalp insan embriyolarında en erken oluşan ve işleve başlayan yapılardan biridir. Son adetin başlangıcından itibaren 6 hafta sonra en erken transvajinal ultrason ile izlenebilir. Kalbin sistematik olarak yapısal değerlendirmesi 11. haftadan itibaren transvajinal ve 12. haftanın ortalarından itibaren abdominal (karından) teknik ile yapılabilir.
Doğumsal Kalp Hastalıkları için Risk Faktörleri Nelerdir ?
*Annede romatolojik hastalıklar (SLE, Sjöngren sendromu)
*Annede metabolik hastalıklar (Diyabet, fenilketonüri)
*Çoğul gebelikler (Özellikle tek plasentası olup paylaşanlar)
*Annenin ilaç ve madde kullanımı (Alkol, epilepsi, hap olarak kullanılan akne (sivilce) ilaçları, bazı antihipertansifler, bazı antidepresanlar)
*Yardımcı üreme teknikleri ile elde edilen gebelikler (IVF,ICSI)
*Maternal obezite
*Fetusta kromozom anomalileri
*Aile öyküsü (Anne, baba ve kendinden önceki kardeşlerde doğumsal kalp hastalığı öyküsü)
Doğumsal kalp hastalıklarının yarısında eşlik eden farklı organlarda yapısal sorunlarla karşılaşılır, bunlar içinde en sık izlediğimiz merkezi sinir sistemi anomalileridir.Özellikle kromozom anomalilerinin eşlik edebileceği kalp anomalilerinde mutlaka genetik tanı işlemi yapılmalıdır (Amniyosentez veya CVS) . İlk trimester muayenesinde ense kalınlığı gebelik haftası için beklenen üst sınırdan daha kalın ölçülen bebeklerde genetik problemler kadar bunun nedeninin doğumsal kalp hastalıkları olabileceği düşünülerek bu yönde değerlendirilmelidir.
Doğumsal Kalp Hastalığı Olan Bir Bebeğin Dünyaya Gelmesinden Sonra Neler Yapılmalıdır ?
Doğumsal kalp hastalıklarının en az yarısında, doğumu takiben ilk 1 yıl içinde tanısal girişim (Anjiyografi ve kateterizasyon) veya cerrahi girişim yapılması gereklidir.
Bu nedenle, özellikle kirli kan ve temiz kanın karışarak sistemik dolaşıma pompalandığı sorunlarda veya dolaşımın devam edebilmesi için anne karnında iken açık olan bazı bağlantıların açık kalması gerektiği kalp sorunlarının anne karnında tanınması önemlidir. Bu gibi sorunu olan bebeklerin doğumunun yenidoğan yoğun bakım olanakları, çocuk kardiyoloğu ve çocuk kalp damar cerrahisi ekibi olan bir hastanede doğumunun olması gereklidir. Anne karnında konan erken tanı sayesinde bu bebeklerin doğduktan sonraki ilk 1 hafta içinde başarıyla tedavisi mümkün olabilmektedir.
Anne Karnında Tedavi Mümkün mü?
Fetal kalbin çok hızlı veya yavaş çalıştığı durumlarda anneye verilen ilaçlar ile fetal kalp hızının kontrolü sağlanarak bebekte aritminin neden olacağı kalp yetmezliği önlenebilir. Bunun dışındaki diğer girişimsel tedaviler henüz bilimsel çalışma aşamasındadır.
Doğumsal Kalp Hastalıkları Önlenebilir mi?
Doğumsal kalp hastalıklarının önlenmesinde en etkin yaklaşım gebelikten önce başlanan folik asittir.
Comentarios