top of page

Perinatoloji Uzmanı Kimdir ?

  • Yazarın fotoğrafı: Prof. Dr. T. Umut Dilek
    Prof. Dr. T. Umut Dilek
  • 21 Haz
  • 4 dakikada okunur

Bebeklerin sağlık kontrolleri artık anne karnında başlıyor

Gebelerin önemli bir bölümü, hamileliklerini herhangi bir sorunla karşılaşmaksızın basit şikayetleri yaşayarak tamamlar. Gebelik takipleri izlemleri yapan kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarınca sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilir. Öte yandan yaklaşık % 10-15'li bir grupta buna çoğul gebelikleri de dahil edersek takip sürecinde sadece kadın hastalıkları ve doğum uzmanları dışında başta perinatoloji olmak üzere diğer uzmanlık alanlarının da katılımı ile gebelikteki takip, tanı ve tedavi sürecinin yürütülmesi gerekmektedir. Bunun yanında fetusun sağlığı için yapılması gereken bazı özellikli muayeneler de perinatologlar tarafından gerçekleştirilmelidir. Perinatoloji ya da diğer adıyla maternal fetal tıpla birlikte bebeklerin kontrolü ve tedavisi daha doğmadan başlıyor.


Hem annenin hem fetusun sağlıyla ilgilenen perinatoloji bilimi, özellikle riskli veya başka bir deyişle problemli gebeliklerde, erken teşhis ve tedavide önemli rol oynar. Sadece hamilelik döneminde değil, gebeliğin düşünüldüğü ilk safhalarda da bazen perinatolog değerlendirmesi önem taşır. Özellikle önceki gebeliğinde kayıp, genetik geçişli hastalık, majör yapısal anomali yaşayan, anne adayının gebelik seyrini etkileyebilecek kronik hastalıklarının olduğu koşullarda gebelik hazırlığı sırasında perinatoloji uzmanından yardım alınabilir. Öncelikle tüm perinatologlar aynı zamanda kadın hastalıkları ve doğum ana dal uzmanıdır. Günlük konuşma dilinde perinatologlar için yüksek riskli gebelik uzmanı gibi bir ifade kulllanılsa da Kadın hastalıkları ve doğum ile perinatoloji arasındaki çizgiyi her zaman ayırt etmek kolay olmayabilir. Perinatolog danışmanlık yapar. gereken yerde müdahale ederek, tarama ve tanı işlemlerine yön verir veya uygular, belirli koşullarda tedavi sürecini yürütür.

Gebelik sırasında annenin fiziksel yapı ve organ işlevlerinde ortaya çıkan değişiklikler gebeliğe fiziksel ve fizyolojik (işlevsel) adaptasyon olarak da adlandırılabilir. Bu değişiklikler sonucunda annenin gebelik öncesinde var olan sağlık problemleri gebelik sırasında kötüleşebilir. Gebelik hipertansiyonu özelinde olduğu gibi ilk kez gebelikte ortaya çıkarak hem anne hem de fetus sağlığında önemli sonuçları olabilir. Genelde gebeliğin tetiklediği tansiyon yükseklikleri, 20. haftadan sonra ortaya çıkarak fetusa giden kan akımını bozuyor. Aynı zamanda hipertansiyon ve bu süreçte salınan bazı maddeler annenin; karaciğer, böbrek, merkezi sinir sistemi, göz, akciğer ve kan hücrelerini etkileyebilir. Gebelik öncesi aşikar diyabet (Şeker hastalığı) gibi bir sorunu olan gebenin de kan şekerlerini kontrol ederek, Hb A1C değerlerini 6 g/dl gibi değerlerin altına düşürerek ve uzun süreli şeker hastası ise göz, böbrek, kalp gibi şeker hastalığının uzun süreli sonuçlarının ortaya çıktığı organlar ile ilgili gerekli değerlendirmeler yapıldıktan sonra gebe kalması gerekiyor. Gebelikle beraber de insülin dozlarının ayarlanması gerekmekte. Organ nakli geçmişi olan ve bağışıklık sistemini baskılayan ilaç (immünsüpresif) kullanan, hipertansiyon, hipotiroidi veya hipertiroidi, epilepsi, inflamatuar barsak hastalığı olan anne adayları da gebe kalmadan önce sağlık problemi ile ilgilenen uzmanlık alanı ile görüşerek tedavisini gebeliğe uygun ilaçlarla değiştirilmesi gereken hasta grubu içindedir.

Fetusta anne karnında problem saptanan gebeliklerin takibi kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, perinatolog ve ilgili dal uzmanının hatta doğum sonrası yenidoğanın karşı karşıya kalacağı sorunların tanı ve tedavisini yürütecek bölümlerin (Çocuk kardiyolojisi, çocuk cerrahisi, beyin cerrahisi vb) ortak çalışmasını gerektirir.


BU HAFTALARA DİKKAT

Gebeliklerde, anne karnında bebeğin sağlığını değerlendirmek ve bir sorun olup olmadığını anlayabilmek için bazı haftaların çok önemlidir.

• 10-14. hafta: Bu dönemde anneden alınan kan örneğiyle Down Sendromu başta olmak üzere kromozom bozuklukları taraması yapılıabilir. Aynı zamanda bu dönemde yapılan ultrason taramasıyla, doğumsal anomalilerin yaklaşık yarısının tespit edilebileceğini unutmamak gerekir. Aynı zamanda annede gebelik hipertansiyonu, rahim ağzı yetmezliği ve erken doğum riskinin belirlenmesi, daha önce sezaryenle doğum yapan gebelerde plasentanın (bebeğin eşi) yerleşimi ile ilgili sorunların saptanması için de bu muayene önemli bir fırsat olmakta.

• 18-23. hafta: Halk arasında dört boyutlu ya da detaylı ultrason diye tabir edilen fetal anatomik tarama veya başka bir deyişle fetal muayene bu dönemde yapılır. Ultrasonografi ile yapılan bu muayeneyle, fetal büyüme ve fetal organ gelişimi değerlendirilir. Bu değerlendirmeler, yapısal problemlerin yakalanması açısından çok kritik. Çünkü 11-14. haftada var olabilecek anomalilerin yaklaşık yarısı tespit edilebiliyorken, 18-23. haftalarda bu oran yaklaşık yüzde 80’e kadar çıkıyor. Bunun sebepleri ise fetus büyüdükçe ultrasonografi ile daha kapsamlı değerlendirme yapılabilmesi ve beyin gibi önceki haftalarda gelişimini tamamlamamış olan organların, bu dönemde gelişimini tamamlaması. Bu haftada yapılan muayenenin 3 önemli amacı olup

1.Sık karşılaşılan kromozom anomalilerine (sayısal) eşlik edebilecek bulguları saptamak,

2.Yaşamla bağdaşmayan sorunların tanısını koymak,

3.Yenidoğan (İlk 28 gün) döneminde cerrahi tedavi gerektirebilecek problemlerin (Başta doğumsal kalp hastalıkları) tanısını koymak,

Bunların dışında preeklampsi ve erken doğum riskini belirlemek, plasenta yerleşimi ile ilgili sorunları ortaya konması da eklenebilecek amaçlar arasında yer alır.


RİSKLİ GEBELİKLERDE BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR

Gebeliğin 11. haftasından itibaren her anne adayına, ultrasonografik taramalar ve testlerin yapılması için rutin olarak perinatolog muayenesi önerilir. Ancak bunların yanı sıra gebeliğin riskli olduğu bazı olağan dışı durumlarda perinatolog tarafından sürece müdahale edilmesi veya onun yönlendirmesiyle takip ve tedavi sürecinin tamamlanması gerekiyor. Gebelik sırasında planlanan muayenelerin yanı sıra gebelikle ilgili her türlü olağan dışı durumda; tarama testleri bozuk olduğunda, yapılmış bir ultrasonografik incelemede şüpheli bir bulgu izlendiğinde, fetal büyümeyi etkileyen problemlerle karşılaşıldığında perinatolog değerlendirmesi gereklidir.

Ailenin daha önceden kalıtımsal hastalığı olan bir çocuğu veya sonraki gebelikte tekrar etme olasılığı yüksek olan bir anomalili bir gebelik hikayesi varsa, akraba evliliği olup ailede farklı bireylerde ikinci veya üçüncü derece akrabalarda saptanmış doğumsal kusurların varlığında, anne ve babanın kalıtımsal sorunlar sahip veya taşıyıcısı olduğu durumlarda perinatoloji uzmanı muayenesi gerekir.

ERKEN TEŞHİSLE HIZLI TEDAVİ AMAÇLANIYOR

Anne karnındaki bebekte tespit edilen anomalilerin tamamına olmasa da bir kısmına bebek doğar doğmaz müdahale edildiğinde hayat kurtarıcı olabilir. Bunların erken saptanması, tek başlarına mı yoksa başka sorunlarla beraber mi olduklarının belirlenmesi ve genetik tanı doğru klinik yaklaşım için önemlidir. Bunu aydınlatmak, tedavinin doğum sonrası dönemde planlandığında anne-baba ile tedaviyi yapacak hekimleri buluşturmak ve antenatal (doğum öncesinde) konsültasyonu ve aralarındaki koordinasyonu sağlamak, doğum zamanını belirlemek bizim misyonlarımız arasında. Çünkü bazı anomaliler doğumdan birkaç ay sonra ilgili hekime başvurulduğunda tedavi edilebilirken, bazı problemler doğar doğmaz cerrahi tedaviyi gerektiriyor. Örneğin; morarma (siyanoz) ile seyreden kalp hastalıkları, diyafram fıtığı, karın ön duvar fıtıkları, idrar yolları ile ilgili darlıklar, yemek borusu darlıkları, barsak tıkanıklıkları gibi durumlarda zaman değerlidir. Bunlarda doğar doğmaz bebeğin genel durumunun stabilize edilmesi sonrasında gerekli cerrahi operasyonun yapılması gereklidir. Örneğin büyük damar transpozisyonu (Kalpte karıncıklardan çıkan büyük damarların ters çıktığı ve doğumdan sonra siyanoz ile giden bir doğumsal kalp hastalığı) olan bir yenidoğanda doğumdan önce tanı konulduysa; çocuk kardiyoloğu, yenidoğan uzmanı ve çocuk kardiyovasküler cerrahisinde uzmanlaşmış bir cerrah birlikte çalışarak bebeğin tedavisini en doğru şekilde gerçekleştirebilir. Böyle bir ameliyatın faydalı olabilmesi için doğumdan sonra 24-72 saat arasında yapılması gereklidir. Eğer bu anomaliler anne karnında tespit edilmez, yenidoğan döneminde bebeğin morarması gibi bulgular beklenirse, o kritik zaman kaçırılabiliyor. Hatta bebeğin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanacak sürece girilebiliyori


Anne Karnında Tedavi Mümkün mü?

Bu sorunun cevabı bazı problemler için evet. Bu konuyu da başka bir yazıda detaylandıracağım.

Son Yazılar

Hepsini Gör
Anne Karnında Tedavi Mümkün mü?

Anne Karnında Büyüyen Bebekte Ortaya Çıkan Sorunların Gebelikte Tedavi Edilmesi Mümkün mü? Bebekler tedavisi bazı sağlık sorunlarında...

 
 
 
Fetal Ekokardiyografi

Doğuşsal kalp hastalıkları tüm anomaliler içinde en sık görülen anomali tipidir. Yaklaşık 1000 doğumda 8 oranında kabaca % 1 oranında...

 
 
 

Comentarios


0 531 103 22 21 - 0212 225 09 88

©2020, Prof.Dr.T. Umut Dilek tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page