Önemli Not: Bu makalede yer alan bilgilendirme, mevcut tıbbi literatür göz önüne alınarak yapılmıştır. Tıbbi bir tavsiye değildir. Her gebenin kendine has tıbbi koşulları göz önüne alınarak gereken tıbbi yönetim uygulanmalıdır.
Gebelikte hipertansif sorunlar dünya sağlık örgütüne göre maternal mortalitenin önde gelen nedenleri arasında yer alır. 100 gebelikten 2-5’ini etkiler. Gebelikte ilk kez ortaya çıkan hipertansiyondan, gebelik öncesinde de hipertansif olan ve gebelikte komplike olan kronik hipertansiyon olgularına kadar değişen spektrumda olgularla karşılaşılmaktadır. Hipertansiyonun gerek anneden yol açacağı organ hasarı, plasentaya gelen kan akımında neden olduğu değişiklikler ve fetal büyüme üzerinde olan etkileri gerekse tıbben erken doğum kararı verilmesi sonrasında ortaya çıkan prematüriteye bağlı sorunlar; hipertansiyonun gebelikte ön görüsü ve takibinin önemine işaret etmektedir.
Gebelik hipertansiyonunu tamamen öngörmek mümkün olmasa da, belirli risk faktörleri ve belirtiler sayesinde bu durumun gelişme olasılığı hakkında fikir sahibi olunabilir ve önlem alınabilir.
Gebelik Hipertansiyonunun Risk Faktörleri
Gebelik hipertansiyonu için başlıca risk faktörleri arasında;
Önceki gebeliklerde hipertansiyon,
Aile öyküsü: Birinci derece kadın akrabalarında, preeklampsi öyküsü olan kadınlar daha yüksek risk altındadır,
Anne yaşı: Adolesan gebelikleri ve 40 yaş üzeri gebeliklerde hipertansif sorunlar daha sıktır,
İlk Gebelikler,
Çoğul Gebelikler,
Obezite: Vücut kitle indeksi (VKİ) 30'un üzerinde olan kadınlar,
Gebelik öncesinde kronik hipertansiyon veya böbrek hastalığı,
Şeker hastalığı (Diyabet),
Yardımcı üreme teknikleri ile elde edilen gebelikler (IVF, ICSI, dondurulmuş embriyo transferi),
Gebelik öncesi kronik hastalıkları (SLE, kronik hipertansiyon, böbrek hastalığı, antifosfolipit antikor sendrom
Gebelikler arası sürenin 10 yıldan uzun olması da tanımlanan başlıca risk faktörleri arasındadır. İlk muayene sırasında sorgulanan risk faktörleri ile gebeliğinde hipertansif sorunların ortaya çıkabileceği gebelerin ancak üçte biri belirlenebilmektedir. Bu yüzden ilk gebelik muayenesinden itibaren hipertansiyonun erken bulguları ve başta böbrekler olmak üzere organlar üzerindeki etkilerini belirlemek için bir dizi muayene ve test yapılmaktadır.
Gebelik muayenelerinde kan basıncı ölçümü, kilo ve ödem takibi bu amaçla yapılabilecek basit muayeneler olmakla beraber. hipertansiyonun ön görüsünde bazı laboratuar testleri ve annede uterin arterlerde (Rahime kan taşıyan damarlar) yapılan ölçümler ile yüksek riske sahip gebeler daha yüksek oranda saptanabilir. Gebeliğin 11-14. haftaları ve 18-23. haftaları arasında yapılan ultrasonografi değerlendirmeleri sırasında yapılan uterin arter Doppler incelemeleri sırasında hipertansiyon gelişme riskinin arttığını gösteren bulgular belirlenebilir(Resme Bakın). Ancak anne kanında bazı biyomarkerlar (Plasental Büyüme Faktörü; PlGF) ölçülerek anneye ait risk faktörleri, uterin arter Doppler akım değerlendirmesi ve kan basıncı ölçümleri ile birleştirilerek matematiksel bir risk hesabı yapılıp gebeliğin ilk trimesteri bitmeden % 80’e ulaşan oranda gebeliği sırasında hipertansiyonla karşılaşma riski yüksek anne adayları tespit edilebilir. Gebelikte ortaya çıkan hipertansiyonun bir türevi olarak preeklampsi tablosu dinamik seyreden süreç olup özellikle klinik seyri kötüleşme eğilimi gösteren vakalarda başvurulan başka biyomarkerler da vardır. (sFlt-1, PlGF).
İdrarda protein atılımının artması, bunu takiben gelişen ödem, hızlı kilo artışı (Aşırı su ve uz tutulumuna bağlı) şiddetli baş ağrısı, bulanık görme veya ışık hassasiyeti, preeklampsinin geç ortaya çıkan belirti ve bulgularıdır.
Gebelikte hipertansiyon ve ilişkili sorunları önlemek için dengeli beslenme, yeterli kalsiyum alımı, düzenli egzersiz, stresin azaltılması ve kilo kontrolü, hipertansiyon riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Gebelik süresince takip muayenelerini düzenli olarak yaptırmak, hipertansiyon belirtilerinin daha erken saptanmasını sağlar. Asetil salisilik asit; doktor önerisi ve yapılan değerlendirmede hesaplanan risk hesabına göre preeklampsi riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Gebelik sırasında ortaya çıkan hipertansiyon genellikle gebeliğin ikinci yarısında ortaya çıkar, daha ilk muayeneden itibaren risk faktörlerini belirlemek, 11-14. gebelik haftası muayenesinde yapılan değerlendirme, riski artan gebelerde koruyucu önlemler ve düzenli tıbbi takip ile erken belirtileri tanımak, 34 hafta altında başlayan erken preeklampsiyi önleme, hipertansiyonun yol açabileceği hayati riskleri en aza indirmede anne ve bebek sağlığını korumak için kritik bir rol oynar.
Daha Fazla Bilgi için
Comments